Gelişmeler

Eski Menderes Belediye Başkanı, Hakim Karşısına Çıktı

Geçtiğimiz yıl yolsuzluk iddialarıyla görevden uzaklaştırılan Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar, ilk kez çıktığı hakim karşısında savunmasını yaptı

2019 yerel seçimlerinde CHP’den aday olarak Menderes Belediye Başkanı seçilen Mustafa Kayalar, geçtiğimiz Temmuz ayında Menderes Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla Menderes Belediyesindeki yolsuzluk iddialarına ilişkin düzenlenen operasyon ile gözaltına alınmış, ardından da görevden uzaklaştırılmıştı.

Rüşvet suçlamalarıyla 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Kayalar, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.

19. Ağır Cezada görülmesi planlanan duruşma, salonun kapasitesinin yetersizliği nedeniyle 10. Ağır Cezaya alındı. İzmir Bayraklı Adliye Sarayı’nda yer alan 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmaya sanık Mustafa Kayalar da katılırken, Menderes Belediye Başkan Vekili Erkan Özkan ve CHP Menderes İlçe Başkanı Sezen Şen de davayı takip edenler arasında yer aldı. Kayalar'ın avukatlığını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili ve eski yargıç Murat Aydın ise duruşmaya içerisinde 8 dosyanın bulunduğu bavulla geldi.

KAYALAR: 8-10 MİLYON CEZA KESTİK

Savunması alınan sanık Kayalar, “Suçlamaları kabul etmiyorum. Bize bir ihbar gelmişti, biz de kaçak bir yapı olduğu ihbarına karşılık müdürlerimiz ile görüşüp ekiplerimizi sahaya gönderdik. Burası büyük bir bina. Ekiplerimiz burada çalışmalarını yapmaya başladı. Daha sonra biz bunu şirket yetkilileriyle görüştük. Şirket yetkilileri yandaki arsayı alacakları, emsal fazlalıklarını gidereceklerini ve sorunu çözeceklerini söylediler. Biz de şirketin bu işlemleri yapmasını bekledik. Savcılığa suç duyurusunda bulunuldu, ceza kesildi. Bu süreçte tüm işlemleri yaptığımızı düşünüyorum.

Ancak bu yapılmayınca biz yapıyı mühürledik ve 8-10 milyon civarında bir ceza kestik” dedi.

“BAKANLIKTAN YANIT GELMEYİNCE…”

Mahkeme başkanının, inşaatın mühürlenmesinin gecikmesi ve süreç içinde farklı uygulama olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Kayalar, “Farklı bir uygulamamız olmadı. Aynı zamanda pandemi dönemine denk geldi bu süreç. Bu süreçte pandemi vardı elemanlarımız yarı süreli çalışıyordu. Kolay bir iş değildi, büyük bir inşaat. Kolay bir şey değil. Büyük bir oteli ölçüyorsunuz kaçak var mı diye. Zaman geçti. Ama bu süre içerisinde bizim çalışmalarımız devam etti. Bakanlık ile görüştüklerini belirtiler. Bizim bu süreçte işlemlerimiz devam etti ve müdürlüklerimiz çalışmalarını sürdürdü. Bakanlıktan bir cevap gelmeyince biz oteli mühürledik. 6 ayda bu işlemleri tamamladık. Uzun bir süre değil. Biz gecikme olduğunu düşünmüyoruz. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Bu tarz şikayetler önce yazı işlerine gelir, ardından ilgili müdürlüğe gider. Gelince biz görüştük ve hemen çalışmalara başlaması talimatını verdik” diye konuştu.

Mühürleme işleminin geciktirilmesi için talimatı olup olmadığı sorusuna yanıt veren Kayalar, “Kesinlikle öyle bir talimatım olmadı” ifadelerini kullandı.

“OLAYDAN 1,5 YIL ÖNCE ALINDI”

İddianamede de geçen Kayalar’ın kayınpederine ait ev konusunda da savunma yapan Kayalar, “Kayınpederimiz bu olaydan yaklaşık 1 sene önce aldığı ev. Bizim bu olaydan 1,5 sene önce alınan ev. 1,5 sene önce alınan ev bu olayla nasıl ilgili oluyor anlamıyorum. Ben kayınpederim evi aldıktan sonra öğrendim” derken HTS kayıtlarının uyumuna ilişkin de, “Biz Menderes'te yaşıyoruz. Bütün firmalar da Menderes'te. Belediye binası da Menderes merkezdedir. Bu nedenle HTS kayıtlarının uyumlu olması doğaldır” dedi.

GÜLEÇ: SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM

Sanıklar arasında yer alan Belediye Meclis Üyesi Ertan Güleç, savunmasında şunları söyledi: “25 Nisan 2017’de ilk kez Bodruma gittim. Bana bir iş olduğu söylediler. Sonra projeyi gördüm. Yapabileceğime inandığım için de Bodrum’daki sitenin mobilya işlerini aldım. 2017, 25 Nisan’da anlaştık. 2021 yılına kadar sürdü. Yaptığım tüm işleri fatura karşılığı yaptım. Ben işi müteahhit firmayla yapıyorum. Ben müteahhit firmanın Menderes’te işlerini de almıştı. Yaptığım bütün işlerin faturalarını kestim. Biz esnaf olarak para tahsili işlerini bazen başka şekilde de yapıyoruz. Mesela daire alıyoruz. Ben ödeme karşılığında daire aldım. Benim bu işte muhatap olduğum kişi Ali Bektaş. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Bodrum'a ilk defa o tarihte sadece bu iş için gittim.”

ALİ BEKTAŞ: BENİM OLMAYAN OTEL İÇİN NEDEN RÜŞVET ALAYIM

İddianamede ismi geçen Ali Bektaş, iddianameye konu otel ve villalara ilişkin satış süreci bilgisi verirken suçlamaları reddederek, “Bien Yapı A.Ş’nin Özdere’de yaptığı inşaatın yapım şirketi MEK İnşaat’ın sahibiyim. Benim yaptığım projeler vardı, bunlardan biri de Ruhi Bey'e satıldı. 600 bin TL bedelle ben satışını yaptım. Normal bir ticaret yaptık. 200+200 bin olarak yapıldı. Babam da Ruhi Bey'i tanıyor. Benim herhangi bir tanışıklığım yok. Bahse konu yapılarda da Bien yapının daireleri var. Benim olmayan otel için neden rüşvet vereyim. Bunun gibi satılan çok daire var. O zamanlarda o emsaldeki dairelerin ortalama satış fiyatı buydu. Bu villa satıldığında inşaat halindeydi. Kabaları bitmişti. Ama satıldığı gün tam olarak ne aşamada olduğunu bilmiyorum. Satış konusunda tapudaki satışından önce anlaşma oldu. Yaklaşık birkaç hafta önce ama satışlar da normaldir. Ben satış yapılan kişinin Mustafa Kayalar’ın kayınpederi olduğunu bilmiyordum."

"Zaten işlerle normalde babam ilgileniyordu. İmara aykırı konusun tespit edildiğinde inşaatı durdurduk. Sonra Bien Yapı sorunu çözeceğini söyledi. Konunun takibi Bien Yapı’ya aittir. Belediye Başkanı'nı yaşadığım yerinde belediye başkanı olduğu için biliyorum. Ama kendisiyle bir görüşmem olmadı. Benim ofisimin yeri belediye binasının olduğu yerde. Yani HTS kayıtlarında aynı yerden sinyal vermemiz çok normal. Evlerimiz de çok yakın, aradan bir dere geçiyor. Bu yüzden başkanla aynı yerden sinyal verilmesi çok normal. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. Biz ticaret yapan insanlarız” ifadelerini kullandı.

RUHİ DURAK: OTELİN YERİNİ GÖSTER DESELER GÖSTEREMEM

İddianamede, Özdere’de yer alan bir otel yatırımının kaçak katlarına göz yummak, usulsüz işlemleri görmezden gelmek karşılığında aynı şirketin Bodrum’da bulunan villalarından iki tanesi Başkan Kayalar’ın kayınpederi Ruhi Durak’ın üzerine 350 ve 450 bin lira karşılığında geçirildiği belirtilirken duruşmada suçlamalara karşı savunma yapan Ruhi Durak, “Ben orayı Halit Bektaş’tan satın aldım. 2 Nisan’da aldık ama anlaşma tarihîn hatırlamıyorum. Halit Bektaş Menderes’te inşaat malzemecisi ben de inşaat işi yapıyorum. Ben sadece ev aldım. Ben inşaat sektöründeyim. İşim inşaat. 600 bin liraya aldım orayı. 1 milyon 400 bin liraya sattım. Kar gördüm sattım. Böyle al-satlar yapıyorum. Ben otel işindekileri tanımam. Otelin yerini göster deseler gösteremem. Bu evi aldığımdan damadımın bilgisi yoktu. Kimsenin haberi yoktu” dedi.

ALÇA: ÇÖZÜM SÜRECİ BEKLENDİ

Tanık olarak ifade veren belediyenin o dönemki imar müdürü İbrahim Yalça, Kayalar’ın mühürlemenin geciktirilmesi yönündeki talimatına açıklık getirerek, “10 Eylül 2019’da işe başladım. Yapı ruhsatı 2018 dönemine ait. Bu yapıya ilişkin ihbar geldi. İlk ihbar bizim olduğumuz yere geldi. Biz Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden o inşaata ilişkin belge istedik. Biz bize gelen ilk ihbardan 1 ay sonra ön tespiti yaptık. Bunu yaptıktan sonra Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü parsellerle ilgi tüm evrakları istedi bizden. Bir görevli dosyaların tamamını teslim etti ve inceleme başladı. Biz ön tespiti yaptığımızda başkan beyin haberi vardı. Her şey olması gerektiği gibiydi. Süreçte işlemler uzadı. Yazışmalar olmasaydı bu sarkmalar olmazdı.

2021 tarihinde biz işlem yaptık. Gerekli işlemleri yaptık, cezai işlemleri uyguladık. Bu süre içinde orada bir aksaklık var, bakanlığın orada plan değişikliği çalışmaları vardı. Emsal fazlalığının çözülmesi için imkânlar vardı. Bakanlıkta mal sahipleri çözüm arıyordu. Başkan bekleyin diye bir şey demedi. Başkanın, ‘çözümün sürecinin sonuçlanması için’ ‘bekleyin’ talimatı oldu. Çözüm aranıyordu zaten bu sürede mühürleme olmazdı. Bize ilk ihbar 3 Mart 2021’de geldi. Eylül ayında mühürleme oldu” ifadelerini kullandı.

KURTULMUŞ: BİZE BİRÇOK ŞİKAYET GELDİ

Tanık olarak ifadesi alınan Temiz İzmir Derneği Başkanı Nimet Kurtulmuş, “Yerel yönetimlerde usulsüzlüklerle mücadele eden bir derneğin başkanıyım. Bize Bien Otel’in fotoğraflarıyla birçok şikayet geldi. Ben de Menderes Başsavcılığına giderek ‘Burada soruşturmalarda bir gariplik var ve ben size bir dosya bırakmak istiyorum’ dedim. Ben kendisinde Zafer Sural’ın şikayetinin ne durumda olduğunu öğrenmek istedim. Ben Zafer Suralı’yı tanımam görüşmüşlüğüm yok. Savcı bakınca ‘tamam’ dedi. Ben savcıdan dosyaya gizlilik kararı vermesini istedim ve verdi. Ben KOM’da yaklaşık 7 saat ifade verdim. Bütün belgeleri sundum gelen bütün ihbarlar…

Biz derneğimizin sitesinde Bien Otel inşaatın adım adım nasıl ilerlediğini açıkladık. Otelin mühürlenmesini istedik belediyeden. ‘Biz gereğini yaptık’ dediler. Hatta o konuyla Teoman Bey ilgileniyordu. Bana ‘artık sizi rüyalarımda görüyorum, sıçrayarak uyanıyorum. Ne olur yazmayın artık’ dedi.  Ben Mustafa Kayalar’ı hayatımda bir kez gördüm. O da Bülent Soylu döneminde sahile beton dökmüşlerdi. Mustafa Kayalar da büyük bir pankart yaptırmıştı, geldi. Bizim parti gözetme derdimiz yok” diye konuştu.

Onurcan Kurtay
Onurcan Kurtay [email protected]
Yorum yapmak için tıklayınız 0
Yorum Yazın (Üye olmadan da yorum yazabilirsiniz)
Yorumlar