İzmir’deki kaza ülke gündeminde: Muhtemel kastta araca el konulabilir
İzmir’de, bir aracın makas atarken kontrolden çıkarak 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan kazaya neden olmasının ardından trafik güvenliği ve cezaları tartışma konusu oldu.
Trafikte hemen her gün ölümlü ve yaralanmalı kazalar meydana geliyor. İzmir’de de bayram günü meydana gelen kazada, trafik güvenliğini hiçe sayan bir sürücü makas atarken 5 kişinin ölümüne neden oldu, 20’den fazla kişi yaralandı. Yaşanan cinayet gibi kazanın ardından trafik güvenliği ve cezaları ülke gündemine yerleşti. Trafik güvenliğini hiçe sayan sürücülerin daha ağır cezalara alması gerektiği konusunda kamuoyu oluşurken, Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş, ölümlü kazaya neden olan sürücünün, bilinçli taksir yerine muhtemel kast ile yargılanması gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Demirbaş, “Kazaya sebep olan sürücü yani fail, aslında burada yaşanabilecek kazayı öngörüyor ve neticeyi kabulleniyor. Görüntüleri izlediğimizde ise yine söz konusu sürücünün hem kazaya sebep oluş şekli hem de kaza yerini terk etmesi Türk Ceza Kanununun 81’nci maddesindeki kasten insan öldürmeye giriyor. Yargıtay’ın benzer kazalarda da failin muhtemel kastı olduğuna yönelik kararları var. Bilinçli taksirde ise yaşanacaklar öngörülüyor; ama hareketin sonuçları istenmiyor. Fail, muhtemel kastta; yani burada yaptığı hareketi yani aracıyla trafiği tehlikeye düşürerek yaşanacakları, sonuçlarının ne olacağını da bilerek ve kabullenerek ölümlü kazaya neden oluyor. Tüm bunların üzerine söz konusu makas atan araç, kazaya neden olduktan sonra kaçarak olay yerini terk ediyor” dedi.
"Kazaya neden olduğu araca mahkeme el koyabilir"
Ölümlü veya yaralanmalı kazalarda muhtemel kast ile kazaya neden olan araca, Türk Ceza Kanunu 54/1 maddesi gereğince eşya müsaderesi hükmünün uygulanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Timur Demirbaş, “Kanunlarımızda, suçlarda kullanılan eşya ve değeri, üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya bir suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın devlete intikal etmesidir. Devlet bu tür durumlarda suç aletine el koyabilir. Söz konusu sürücünün muhtemel kast ile suçu işlediği kesinleştiği takdirde, kazaya neden olduğu araca mahkeme el koyabilir” diye konuştu.
Kazaya neden olan sürücünün, kamuoyunda oluşan para cezası alarak serbest kalabileceği algısının yanlış olduğunun altını çizen Prof. Dr. Demirbaş, “Muhtemel kast veya bilinçli taksir ile işlenen suçlar kesinlikle para cezasına dönüşmez. Muhtemel kast ve bilinçli taksirle insan öldürmenin cezası Türk Ceza Kanunu’nda bellidir” dedi.
Öte yandan Prof. Dr. Demirbaş, trafik güvenliğini tehlikeye atan suçlarda, idari para cezasının yanı sıra kırmızı ışıkta geçen, yaya geçidinde durmayan, hız sınırına uymayan yani kuralları hiçe sayan sürücülerin, Türk Ceza Kanunu 179/2 maddesi gereğince, 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile yargılanmak üzere kolluk kuvvetleri tarafından adliyeye sevk edilebilmesi gerektiğini söyledi.
