İzmir’in Çernobil’ini biz temizleyeceğiz!
Başkan Arda, “Alanın temizlenmesi için çok mücadele ettik ama 16 yıldır hiçbir şey yapmadılar. CHP iktidarında, bu alanı biz temizleyeceğiz” dedi.
Bundan tam 37 yıl önce bugün Çernobil Nükleer Santrali’nde meydana gelen kaza insanlık tarihinin en büyük çevre felaketlerinden biri olarak kayıtlara geçti.
Çernobil Nükleer Santrali'nin dördüncü reaktöründe yaşanan patlama sonucu çevreye, 1945'te Hiroşima'ya atılan atom bombasının 50 katı miktarında radyasyon yayıldı. Kaza sonucu çevreye yayılan ve etkileri nesiller boyu devam eden radyasyondan milyonlarca insan, birçok canlı türü ve doğa etkilendi.
Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Çernobil felaketinin yıl dönümünde CHP İzmir Milletvekili Adayı Helil Kınay, belediye meclis üyeleri ve belediye başkan yardımcılarıyla birlikte basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada Emrez Mahallesi’ndeki “İzmir’in Çernobil”i olarak bilinen nükleer atıklara dikkat çekildi. Açıklamada eski kurşun fabrikasının 70 dönümlük arazisinde gömülü olan ve yaklaşık 500 bin ton olduğu tahmin edilen radyoaktif atıkların, normal değerin 7 bin 291 katı oranında radyasyon yaydığına ve 16 yıldır temizlenmediğine vurgu yapıldı.
“16 yıldır hiç bir şey yapmadılar”
Atıkların temizlenmesi için Duran Adam eylemi yaparak konuyu ülkenin gündemine taşıyan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, “Bugün Çernobil’in 37’nci yıl dönümü ve bilim insanları, aradan geçen 37 yıla rağmen o bölgede tehlikenin hala devam ettiğini söylüyor. Hal böyleyken, bizim bildiğimiz kadarıyla 16 yıllık bir geçmişi olan buradaki nükleer atıklarla ilgili bugüne kadar yetkililer hiçbir şey yapmadı. Tedirginiz ve bunu başından beri söylüyoruz.
Bu bölgedeki insanlar; ölü doğumlardan sakat doğumlara, kansere kadar birçok hastalığa maruz kalıyor. Başından beri, yetkililere yönelik olumlu bir dil kullanarak bu mücadeleyi sürdürdük. 13 Ocak’ta yine buradaydık, sesimizi yükselttik, hükümete çağrıda bulunduk; ‘Masum bir isteğimiz var; burayı temizleyin’ dedik. 13 Ocak’ta geldiğimizde burada EKOVAR isimli bir firma vardı, çok umutlanmıştık. Şu anda da bölgede o firmanın güvenlik görevlileri var ama iş makinelerinin burada olmadığını ve o günden bugüne hiçbir şey yapılmadığını gördük.
Anlıyorum ki; bizim gazımızı almak için, verdiğimiz mücadelenin önünü kesmek ve bizim sesimizi kısmak için bir girişim yapılmış. Şimdi öğreniyorum ki; yeni bir yönetmelik hazırlanıyor. Yeni yönetmelik hazırlanıyorsa bu şirket burada ne arıyor? Bu şirket burada hangi koşullarda burası verildi? Tek isteğimiz var; bizi şeffaf bir şekilde bilgilendirin. Gaziemir’de yaşayan vatandaşlarımızın sağlığı ve geleceği bizi ilgilendiriyor. Bugüne kadar bu atıkların nereden nasıl getirildiğinin üzerine bile gitmemiş bir iktidarla karşı karşıyayız.
Ama az bir süre kaldı, 14 Mayıs’ta önümüzde bir seçim var ve bu seçimde bir karar vereceğiz. Ya bu düzen böyle gidecek ya da değişecek. İnşallah 15 Mayıs’tan itibaren Türkiye, aydınlık bir geleceğe uyanacak ve bu alandaki nükleer atıkların temizlenmesi CHP iktidarında bizlere nasip olacak” açıklamalarında bulundu.
“Nükleer yakıtı seçim müjdesi yaptılar”
Emrez mahallesindeki nükleer atıkların temizlenmesi için yıllarca mücadele verdiklerinin altını çizen CHP İzmir Milletvekili Adayı Helil Kınay, “37 yıl önce yaşanan Çernobil felaketinin yıl dönümünde en önemli görevimiz İzmir’in Çernobil’inde olmak. Avrupa ülkelerini etkileyen Çernobil felaketinin yanında İzmir’in Çernobil’inden bahsetmesek olmazdı.
Bizde 16 yıldır İzmir’in Çernobil’ini yaşıyoruz. Nereden geldiği belli olmayan, kimin tarafından ve hangi yollarla getirildiği kamuoyundan saklanan nükleer atıklarla yaşadığımızı bir gazete haberiyle öğrendik. Bu haberi öğrendikten sonra 16 yıl boyunca burada defalarca açıklamalar yaptık, hukuki süreçler yürüttük. Yaşama, çevreye ve insana dair kaygısı olan herkesle beraber defalarca konuştuk, gündeme getirdik. Sözler verildi, çalışmalar yapıyoruz dendi, ama hiçbir şey yapmadılar.
Ama bugün sadece etrafının bariyerlerle kapatıldığı atıklarla baş başa yaşadığımızın gerçeğiyle yüz yüzeyiz. Ülkemiz buradaki nükleer atıkları çözememişken nükleer santral inşaatlarıyla koyu bir karanlığa doğru ilerletiliyor. Akkuyu’da yapılan santrale yarın nükleer yakıt getirileceği müjde olarak verildi. Bir seçim yatırımı olarak karşımıza sunulan bu nükleer yakıtın getirilmesi neyin müjdesi olduğunu soruyoruz.
Bu santralde yaşanacak nükleer sızıntıyı nasıl çözeceklerini bilmiyoruz. Seçim müjdeleriyle hayatımıza getirilen her gerçek hayatımızdan, umudumuzdan çok fazlasına mal oldu. Gaziemir’deki nükleer atıkların bir an önce temizlenmesini ve sorumlularının kamuoyuyla paylaşılmasını istiyoruz” diye konuştu.