Foça Tarihinden Şaşırtıcı ve Öğretici Bir Hikaye
Akademisyen Tarihçi Emre Erol, Foça’nın bir dönemine ışık tutan kitabının tanıtım söyleşisinde Foçalı tarih severler ile buluştu.
Emre Erol, Foça Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikte; ‘Foçateyn: Foça’nın Büyük Dönüşümü’ isimli kitabının yazım sürecini ve konusunu anlatan bir sunum gerçekleştirdi.
Merak edilen kitap başlığı ‘Foçateyn’in eski Türkçe’de bugün ilçe olan Foça kazasının resmi belgelerdeki adı olduğunu ve ‘İki Foçalar’ eski Foça ve yeni Foça belirten Emre Erol, ‘‘Yaklaşık 300 sayfadan oluşan bu kitap, 1814’ten 1920’ye ekonomisiyle, demografisiyle ve üst yapısıyla gelişen bir kasaba olan Foça’nın büyümeye ve savaşın getirdiği yıkımlar nedeniyle küçülmeye giden değişimini anlatıyor’’dedi.
Emre Erol, çeşitli devlet arşivleri, görsel ve işitsel materyallere dayanarak hazırladığı çalışmasının, bugünün gerçeğinden geriye doğru bakıldığında şaşırtıcı ve öğretici bir hikaye olduğunu belirterek eseri hakkında merak edilenleri ve soruları cevaplandırdı.
Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Akademisyen Tarihçi Emre Erol’a teşekkür etti.
‘Foçateyn: Foça’nın Büyük Dönüşümü’ hakkında;
İmparatorlukların yerini bağımsız ulus-devletlerin almaya başladığı süreçte Osmanlı İmparatorluğu’nun çeşitli inanç ve etnik gruplarından oluşan nüfusu, merkezinde göç ve şiddetin yer aldığı, günümüz için belirleyici bir dönüşümden geçti. Foçateyn, imparatorluktan cumhuriyete dönüşümün toplumsal tarihini Foça’nın yerel tarihi üzerinden ele alıyor.
Yüzyıllar boyunca iç içe yaşayan grupların birbirlerinden ayrıştırılması, çizilen yeni sınırların sonuçları, zorunlu göç, homojen nüfus politikaları tarafından şekillendirilen Foça, 19. yüzyıldan 20. yüzyıla geçişin toplumsal veçhelerinin incelenmesi için örnek bir coğrafya işlevi görüyor. Bu dönüşümleri Foça’yla sınırlandırmayıp dünya tarihinin bir parçası olarak, ilk kez kullanılan belgelerin yanı sıra kişisel tanıklıklardan da yararlanarak inceleyen Emre Erol, günümüz dünyasında önemli bir yer tutan göç olgusunu tarihselleştirerek tartışmaya açıyor.
“Geçmişe farklı bir yerden bakmak istiyorsak, işe her gün gördüğümüz ve olağan saydığımız izlerle ilgili basit sorular sorarak başlayabiliriz: (...) Eski Foça’nın şimdiki zamanı ne zaman oluştu? Osmanlı Makedonyası, Ege Adaları ve Batı Anadolu’daki bir sahil kasabası gibi üç farklı coğrafyanın insanlarının hayatlarını kesiştiren olaylar nelerdi? Eski Foça’nın geçirdiği büyük dönüşümler ve bunların beraberinde getirdiği demografik değişimler insanlık tarihinin nevi şahsına münhasır bir detayı mıdır, yoksa bütün içerisinde anlamlı bir yere oturtulabilir mi?’’