İzmir’de yerel seçimlere sayılı günler kala siyaset gündemi yoğun olmaya devam diyor. Tartışmaların odağında; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, arasında devam eden polemikler. Biliyorsunuz ki geçtiğimiz günlerde Soyer, partilisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’nun seçim çalışmalarında soluğu almış, bir süre İmamoğlu ile seçim programlarına katılıp, çalışmıştı. Sonrasında bu olay İzmir’de geniş yankı uyandırmış, ‘Soyer’in kendi ilinde kendi partisinin belediye başkan adayını desteklemeyip, başka ilin belediye başkanını desteklediği’ tartışmaları CHP Genel Merkez’ine yansımıştı.
***
Soyer, adaylık konusunda belli ki verilen kararı halen çok fazla sindiremedi. Kendisine haksızlık yapıldığını düşünüyor ve sonraki siyasi hayatını şekillendirmek için temaslar kuruyor. Ankara temaslarında Mirgün Cabas’a konuk olan Soyer, verdiği mesajlarla bir kez daha gündemin tepe noktasına yerleşti. Soyer’in programda kullandığı şu ifadeler özellikle dikkatimi çekti. “Beni dışarıda tutan bir irade var” diyerek önemli bir ithamda da bulundu. Açıklamasının o kısmında aynen şu ifadeleri kullanıyor Soyer, “Özgür Özel’in yurt dışı görev teklifini doğru bulmadığı için kabul etmediğini belirten Soyer, bu yönetim bir siyasi irade ortaya koydu ve o siyasi iradenin içinde ben yokum. Dolayısıyla ben istesem de böyle bir ortaklık böyle bir paydaşlık zaten söz konusu değil. Baştan benim dışarıda tutulmam iradesini koyan bir yönetim var. Şimdi ben o iradeyle nasıl olacak da yol arkadaşlığı yapacağım. Özgür Bey bana ‘Cemil Tugay’a destek verin diye istemeyeceğim ama size yakışır dedi. Ben de CHP’li bir başkana sahip çıkmak bir Genel Başkan’a yakışır dedim. Böyle bir tablo varken ortada birlikte yol arkadaşlığı yapmak çok mümkün görünmüyor.”
***
Yani bundan sonraki dönemde siyasi hayatına devam etmek isteyen Soyer, karşısında kendisine karşı olan bir parti yönetimi ile karşı karşıya kaldığını belirterek, bu iradeye karşı bir arayış içerisinde olduğunun mesajını vermek istiyor. Hepimiz biliyoruz ki; CHP’de 1 Nisan’dan itibaren çok şey değişecek. Olabilecek olağanüstüm kurultay sürecinde de Tunç Soyer’in bir görev alabileceği kulis bilgileri bulunuyor.
***
CHP’de yerel seçim sonrasında bir güç savaşının başlayacaktır. Türkiye’nin birçok ilinde ve ilçesinde aday yapılacağı sözü verilip de yapılmayan birçok siyasinin ya da meclis üyeliği genel başkan yardımcıları tarafından engellenen partililerin açacakları hesap defterleri birçok ilçede yankı uyandıracaktır. Bana göre bazı genel başkan yardımcılarını da zor günler bekliyor. Çünkü siyasi etiğe yakışmayan davranışları olduklarını işittim.
***
Özgür Özel kanadından da hamlelerin geleceğini tahmin etmek güç olmasa gerek. Kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’ndan taraf olan ilçe örgütlerinde ve il örgütlerinde belki de bir tasfiye çalışması yapılabilir. Çünkü; Kurultayın hemen ardından Kılıçdaroğlu’ndan taraf olan örgüt mensupları çokça yıpratıldı, Belediye Başkan adayları tercih edilmedi ve bazı noktalarda muhatap bile alınmadı.
***
Velhasıl değerli okuyucular; CHP’de 1 Nisan’ın hemen ardından bir güç savaşı başlayacağını ön görüyoruz. Özgür Özel tarafı bir yanda, Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu ittifakı bir tarafta olacak. Kılıçdaroğlu, bu savaşta ya koltuğunu geri alacak ya da İmamoğlu ile birlikte işaret edecekleri ismi Genel Başkanlık koltuğuna oturtmak için çalışma yapacak.
***
Peki bu senaryo gerçekleşirse daha ne mi olacak dersiniz? Bugün CHP’de önemli koltuklarda oturan birçok ismin kalemi de kırılmış olacak. Aday belirleme sürecinde birçok partilinin gerçekten çok fazla canı yandı. Herkes yerel seçim sonrasını bekliyor. Kılıçdaroğlu da yerel seçim sonrası, bu tabloyu yaşatanlara karşı bir temizlik hareketi başlatmak istiyor. Medya olarak biz de olayları takip edeceğiz.