Gelişmeler

Gülderen Depas, "Göründüğü Gibi/&Değil" Sergisiyle Sanat Dünyasında Yankı Uyandırdı

Gülderen Depas, Urla Kırmızı Sanat Galerisi'nde açtığı "Göründüğü Gibi/&Değil" sergisiyle dikkatleri üzerine çekti.

Geçtiğimiz günlerde Urla Kırmızı Sanat Galerisi’nde "Göründüğü Gibi/&Değil" adlı kişisel sergisi ile büyük ses getiren ressam Gülderen Depas, hem sanat serüveni hem de 2012 yılından beri kullandığı ve kişisel olarak geliştirdiği çok katmanlı resim tekniği ile sanatseverler arasında konuşulmaya devam ediyor.  Aslen mimar olan ve elli yaşından sonra Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nü bitiren Depas, istedikten sonra her şeyin mümkün olabileceğini yaşamı ile kanıtlıyor. 

Gülderen Depas, Urla Kırmızı Sanat Galerisi'nde açtığı "Göründüğü Gibi/&Değil" sergisiyle dikkatleri üzerine çekti.

Resim bölümünü üçüncülükle bitirdi 

Mimar olarak uzun yıllar çalıştığını ancak elli yaşında mimarlığı bırakarak mimarlığı seçmesine de sebep olan resim ile daha profesyonel olarak ilgilenme kararı aldığını ifade eden Depas, “2006 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’ne girdim ve 2010 yılında bölümümü üçüncülükle bitirdim. Aynı okulda ‘Günümüz Resim Sanatında Şiddetin Estetize Edilmesi ve Kaotik Tasvir” başlıklı tezimle yüksek lisans yaptım, 2010 yılından bu yana da kendi atölyemde resim çalışmalarıma devam ediyorum” dedi. 

Gülderen Depas, Urla Kırmızı Sanat Galerisi'nde açtığı "Göründüğü Gibi/&Değil" sergisiyle dikkatleri üzerine çekti.

Kaosu ve yıkımları anlatıyor 

İzleyiciyi hem ilk bakışta görülen hem de yüzeyin ardında gizlenen anlamlarla baş başa bırakan Gülderen Depas, 10. Kişisel sergisi olan "Göründüğü Gibi/&Değil" de farklı bir üslup ve teknik kullanarak izleyicilere unutulmaz bir deneyim sundu. Depas, son sergisinde insanlara odaklandığı tablolarında portredeki ustalığını kullanıyor. İfadelerden yola çıkarak ruhları yansıtırken, mekânı başrole aldıklarında ise savaşlar, saldırılar, yıkımlar ve doğal afetlerin görkemli ve ürkütücü tasvirlerini kanıksanmış manzara resimleri gibi yumuşak tonlarla aktarıyor.

Sanatçı, yıkım estetiğini, insan-tahrip edilmiş doğa ikileminde ortaya koyarak, çoğu zaman görünmeyenin ardına bakıyor. Tüm dengelerin alt üst olmasıyla dünyamız büyük bir kaosa doğru sürükleniyor. Gülderen Depas’ın resimlerinde bu kaosu gördüğümüzü düşünürken, ışıklar yanıyor ve birden insan portreleri canlanıyor.

Gülderen Depas, Urla Kırmızı Sanat Galerisi'nde açtığı "Göründüğü Gibi/&Değil" sergisiyle dikkatleri üzerine çekti.

Son sergisinden yola çıkarak tekniği hakkında değerlendirmelerde bulunan Gülderen Depas, “İzleyici sergiyi gezerken, ilk bakışta savaşların, yıkımların ve felaketlerin etkileyici görüntüleriyle karşılaşıyor. Oysa asıl yüzleşme panoların ışıkları açılınca yaşanıyor. Kaosun arkasındakiler tüm yaşananların çaresizlikleriyle kurbanları, duyarsızlıklarıyla failleri ve sessiz tanıkları olarak beliriyor.” dedi. 

İki katmanlı tablolar ile fark yaratıyor

Depas, bu yenilikçi yaklaşımıyla sadece bir sanat eseri sunmadığını, aynı zamanda çağımızın kaosunun mahvettiği hayatlara ve bu kaosun sorumluluğunu taşıyan tüm insanlığa farklı bir gerçeklik evreni yarattığını belirterek, ”Sergi, izleyiciyi hem gördüğü hem de göremediği gerçeklerle yüzleşmeye davet ediyor. 2012 yılından beri kullandığım bu iki katmanlı resim tekniği ile yarattığım tablolarım, özellikle akan hayatın içinde, kamusal alanlarda, gündelik mücadelenin içinde yoğrulan insanların duraksamasına, düşünmesine, bir baktığı tabloya ikinci bakışında bambaşka imgeler görmesine vesile oluyor. Led ışıkla aydınlatılan resimlerin ikinci katmanında figürler ortaya çıkıyor ve iki resim birlikteliği izleyiciyi düşünmeye davet ediyor. Bu nedenle de  önümüzdeki dönemde sergimi kamusal alanlarda, özellikle metro, havaalanları gibi insan akışının yoğun olduğu bölgelerde açma hedefim var” dedi.

Gülderen Depas, Urla Kırmızı Sanat Galerisi'nde açtığı "Göründüğü Gibi/&Değil" sergisiyle dikkatleri üzerine çekti.

Duvar resimleri, enstalasyonlar, kitaplar

Aynı zamanda duvar resimleri de yaptığını, bunun en güzel örneklerinin Buca Kasaplar Meydanı Mübadele Evi duvarı, Agora Antik Kenti duvarında görülebileceğini söyleyen Depas, “Ayrıca sosyal sorumluluk projesi kapsamında 2019 yılında Art Ankara Sanat Fuarı’nda “Sanki Hiç Ölmemiş Gibi” adı altında öldürülen kadınların gazete küpürleri üzerindeki enstalasyonunu sergiledim. “100 Kadın Yüzü” projem kapsamında, yaşamları, tutkuları, yaptıkları ile beni etkileyen, yaşamıma yön veren politika, bilim ve sanat alanında öncü olan yüz kadının yağlıboya portrelerini yaptım. 20 sınır tanımayan kadın portresi ve onlar hakkında yazdığım yazıları içeren “Mona Lisa ve Sınır Tanımayan Kadınlar” isimli kitabım Simurgart Yayınevince basıldı. 2. baskısını da yapan kitabım, Arter’de Borderless Sanat Fuarı’na seçilerek okuyucularıyla buluştu” diye konuştu.

Sosyal sorumluluk projelerine devam edeceğini ve kamusal alanlarda resimlerinin geniş bir izleyici kitlesi ile buluşmasını arzuladığını belirten Gülderen Depas, resimlerindeki ikilik gibi sanat ve hayatın birlikteliğini hedeflediğini vurguladı.

Onurcan Kurtay
Onurcan Kurtay [email protected]
Yorum yapmak için tıklayınız 0
Yorum Yazın (Üye olmadan da yorum yazabilirsiniz)
Yorumlar