Kemeraltı'nın Sırları İki Kitapta Açığa Çıktı: "Kemeraltı'nın Yüzleri" ve "Yaşayan Kemeraltı Rehberi"
Prof. Dr. Melek Göregenli'nin editörlüğünde hazırlanan "Kemeraltı'nın Yüzleri"nde çarşının tarihi ve kültürel çeşitliliği inceleniyor.
Yüzlerce yıl İzmir’in bereketini tarihi çarşısında çoğaltan Kemeraltı’nı daha farklı bir gözle ve bilinmezlikleriyle deneyimlemek isteyenleri “Kemeraltı’nın Yüzleri”, “Yaşayan Kemeraltı Rehberi” kitapları bir araya getiriyor. Yaklaşık 20 gün önce raflarda yerini alan kitaplar şimdiden meraklılarının gözdesi haline gelirken kitabın yazarları Cumhuriyet döneminden sonra ilk defa böyle detaylı bir araştırma yapıldığını ve her İzmirlinin kendisinden mutlaka bir parça bulduğunu belirtti.
Her gün binlerce esnafın kepenk açtığı ve 2500 yıllık tarihiyle dünyanın en büyük ve en eski açık hava çarşısı Kemeraltı’nı kent arşivine katarak okuyucularla buluşturan İzmir Büyükşehir Beldiyesi, “Kemeraltı’nın Yüzleri”, “Yaşayan Kemeraltı Rehberi” kitaplarıyla meraklılarına tarihi öneminin yanı sıra, çarşının kuruluşundan kaybolan mesleklere, sektörel değişimlerden sinemalara, kitabevlerine, eczanelere kadar farklı sektörlere ilişkin bilgilere yer veriyor.
Prof. Dr. Melek Göregenli’nin hazırladığı ve bir çok yazarım makalelerinin yer aldığı “Kemeraltı’nın Yüzleri” kitabında tarihi çarşının ve kültürel çeşitliliğin izleri konu alınırken Doç Dr. Melda Yaman ve Dr. Erkin Başer’in hazırladığı “Yaşayan Kemeraltı Rehberi” kitabında da Kemeraltı’nın çok daha iyi tanınmasını amaçladı.
Kemeraltı İzmir’dir
Kemeraltı sokaklarının daima çok renkli, çok sesli, çok nefesli olduğunu söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye başkanı Tunç Soyer, “İzmir’in sosyal, kültürel ve ticari hayatına yön veren, şehrimizin gelişimine ivme kazandıran Tarihi Kemeraltı Çarşısı, dün olduğu gibi bugün de kentin en değerli kültür varlıkları arasında yer alıyor. İzmir’in 8500 yıllık engin kültürünün bir simgesi olan Kemeraltı Çarşısı’nı korumak ve tanınırlığını artırmak için büyük bir kararlılıkla çalışıyoruz. Yaptığımız altyapı yatırımlarıyla Kemeraltı’nı hak ettiği altyapıya ve estetiğe kavuşturduk. Kemeraltı Çarşısı’nın turizm potansiyelini arttırdık, rehberler eşliğinde ziyaretçilerimize açtık. Kemeraltı’nın UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmesini sağladık. Yaşayan bir Kemeraltı sözü verdik, esnafımızla birlikte Kemeraltı’na can verdik. Elinizdeki bu kitap, Kemeraltı’nın çok daha iyi tanınması için hazırladığımız değerli bir çalışma. Kemeraltı’nın tarihsel, iktisadi ve kültürel mirasının yanı sıra tarihi çarşının dünü, bugünü ve gündelik yaşamına ilişkin izler kitabımızda yer alıyor. Kitabımızla Tarihi Kemeraltı’nın kapsamlı bir envanterini sunarken sizler için çarşının binlerce yıllık tarihinde unutulmaz bir yolculuğun kapılarını aralıyoruz. Uzman akademisyenler ve araştırmacıların yazılarıyla birlikte, Kemeraltı esnafıyla, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle söyleşiler de bu kitabımızda yer alıyor. Kemeraltı’nı bugüne kadar belki de hiç görmediğiniz fotoğraflarla sunan kitabımızı, Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilde yayınladık. Kemeraltı’nın bin yıllara tanıklık eden kültürel çeşitliliği içerisinde herkesin kendinden bir parça bulacağına tüm kalbimle inanıyorum. Hepinize, rehber kitabımız eşliğinde Kemeraltı’nda keyifli bir keşif diliyorum. Kemeraltı İzmir’dir” ifadelerini kullandı.
Kemeraltı’nın bugün ki fotoğrafını çektik
Yaklaşık 2 yıl süren araştırmalar sonucunda “Yaşayan Kemeraltı Rehberi” kitabına hayat verdiklerini ifade eden Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Erkin Başer, “Bu tür çalışmalar Cumhuriyetin ilk yıllarında ve öncesinde hazırlanmıştı. 1926’dan beri bütün çalışmalar olabildiğince yüzeyseldi. İlk defa en azından Kemeraltı çarşısında tüm esnaf ve çarşı üzerinde böyle derinlemesine bir araştırma yapılarak imar kayıtlarından bölgede ne kadar dükkan, esnaf, zanaatkar, tarihi eser, harabe, boş alan varsa kaydını çıkarttık. Pek çok kişiden kent belleğine dair söylemler aldık. Esnaf ve alışveriş profili çıkardık. 20 röportaj yaptık. Kemeraltı’nın dönüşümü ve tarih boyunca eski kent ile günümüzü kıyasladık. Yayımladığımız bu kitapla Kemeraltı’nın bugünki fotoğrafını çektik” dedi.
Kemeraltı hiç ölmeyecek bir kamusal alan
Kemeraltı’nın kent için çok büyük bir öneme sahip olduğunu dile getiren Dr. Başer, “Sadece belediyenin değil sivil toplum kuruluşlarının, derneklerin, vatandaşların Kemeraltı’nı yaşatması son derece kıymetli. Böylesine tarihi bir değer kaybedilmemeli. Belediyeler de yayınladığımız kitabı 5 yılda bir güncelleyerek eski İzmir’i yeniden yaşatmalı. Kent belleğine sahip çıkmalı. Kemeraltı’nın Cumhuriyet öncesi çok kültürlü bir yapısı vardı ama neredeyse günümüzde bu yapı kalmadı. Yahudiler ve Levantenler artık farklı bir ticaretle uğraşıyor. Ve onlardan öğrenilen meslekler yaşatılmıyor. Artık çocuklar saat tamiri, kunduracılık yapmıyor. Zanaatkar yetişmiyor. Birçok üretici, el işçiliği olan meslekleri artık fabrikasyona bıraktı. Kemeraltı’nın birçok nedenle yaşatılması gerek. Kemeraltı’nda o kadar büyük dönüşümler yaşansa da Kemeraltı hiç ölmeyecek bir kamusal alan. Kültürel çeşitlilik eksilmesine rağmen Türkiye’de çok kültürlü tarihsel belleği içerisinde barındıran nadir yerlerden biri Kemeraltı” diye konuştu.
Çok kolektif bir ürün çıktısı oldu
“Yaşayan Kemeraltı Rehberi” kitabını derleyen ve aynı zamanda Kemeraltı’nın Yüzleri’nde makalesine yer verilen yazar Doç Dr. Melda Yaman ise “Kemeraltı’nın hem tarihi hem doğal dokusu ile bugünü geniş bir içerikte hazırlamaya çalıştık. Arkeologlar, şehir plancıları, mimarlar, esnaflar kitabımıza çok katkıda bulundu. Eski tarihlerden bugüne Kemeraltı’nın hem genel seyrini hem de bugünkü kıymetini hatırlatmak istedik. Gördük ki İzmir’de yaşayan ve şehire turist olarak gelen herkesin anısında Kemeraltı var. Alışveriş için, sinema için, düğün- dernek işleri için herkesin yolu buraya düşmüş. O yüzden anıların çok büyük önemi var. Pek çok şeyi bu kitapla öğrendim. Kemeraltı’nda ne kadar zengin bir yaşantı olduğunu öğrendim. Benim için çok geliştirici çok öğretici oldu. Her İzmirli’nin mutlaka okuması gereken bir kitap. Bu kitapta çok fazla arkadaşın emeği var. Çok kolektif bir ürün çıktısı oldu. Temel zanaatlar da Kemeraltı’nda şekillenmiş. Yahudiler, Müslüman Türkler orada var olmuş. Çok yönlü kültürler burada inşa edilmiş. Bugün içerisinde dönüşmüş bir yer haline gelmiş. Yeni kuşaklar için eski önemi anlamı silinse de tarihimiz için çok önemli bir yere sahip Kemeraltı. Bu yüzden mevcut tüketim alışkanlıkları değişirken Kemeraltı’nı korumak hepimize düşüyor. Kemeraltı’nın gece hayatını canlandırmak ve gece güvenliğini sağlamak ilk önce yapacağımız işlerden biri olmalı” şeklinde konuştu.
Kültürel çeşitliliğin simgesi Kemeraltı
Prof. Dr. Melek Göregenli’nin hazırladığı Erdem Ömüriş, Esra Dabağcı, Yağmur Alkın, Dilek Karabulut, Melda Yaman, Şakir Çakmak, Akın Ersoy’un makalelerinin yer aldığı “Kemeraltı’nın Yüzleri”nde tarihi çarşının ve kültürel çeşitliliğin izleri konu alındı. Dünyanın en büyük açık hava alışveriş merkezi olarak tanımlanan Kemeraltı’ndaki geleneksel mesleklere ve tarihi yapısında geçirdiği dönüşümlere dair bilgilerin yer aldığı kitapta, yüze yakın esnaf, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve araştırmacılarla görüşmeler de yer aldı.
Kemeraltı’nın çok daha iyi tanınması amacıyla hazırlanan çalışma, “Yaşayan Kemeraltı Rehberi” adıyla yayımlandı. Türkçe ve İngilizce olarak iki dilli hazırlanan kitapta, Kemeraltı’nın kentin dünyaya açılan ve dünyadaki sayısız yeniliklerin İzmir’e ulaşma noktası olmasından bahsedildi. Melda Yaman ve Erkin Başer’in hazırladığı kitap; Ahmet Uhri, Erkan Serçe, Bozkurt Ersoy, Sultan Kavili Arap, Elif Yücebaş, İpek Özbek, Enriko Filipuçi, Akın Ersoy, Ertan Daş, Siren Bora, Melek Göregenli, İbrahim Alpaslan, Başak Ocak, Bülent Kıran’ın makalelerinden oluştu.