Gelişmeler

CHP İzmir İl Başkanlığı'ndan Manevi Danışman Tepkisi!

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir’de okullara ‘manevi danışman’ atanması ile ilgili Milli Eğitim Bakanına seslendi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanlığı, İzmir’de okullara ‘manevi danışman’ atanması ile ilgili basın açıklaması düzenledi.
Cumhuriyet Meydanında düzenlenen açıklamaya CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP İzmir Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar ve Gençlik Kolları Başkanı Burak Kotan’ın da katıldı.

ASLANOĞLU: ŞARHOŞLUK İÇİNDE UNUTTULAR

Açıklamayı alanda yapmalarının nedenini anlatarak sözlerine başlayan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, “Bugün basın açıklamamızı Kurtarıcımız ve Cumhuriyetimizin kurucusu olan, Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün huzurunda yapmak istedik. Bu yolla belki de, onun ısrarla işaret ettiği, çocuklarımızın çağdaş bilim ve fen yolunda yetiştirilmesi vasiyetini inatla anlamayanların ufuklarının açılmasına vesile oluruz dedik.

Cumhuriyetimizin geleceği, velilerin emaneti ve bağımsızlığımızın teminatı olan çocuklarımızın okullarda alacağı eğitim, Türkiye’nin çağdaş ülkeler arasında yer almasının da en önemli şartı. Çocuklarımız; cahillikle, gericilikle savaşımızda, karanlıkları aydınlığa çevirecek olan güneşimiz. Onlar parlamaya çalıştıkça, 20 yıldır her yeni bakanla değiştirilen, 2016’ya kadar FETÖ’ye teslim edilen, sonrasında onun boşluğunu doldurmaya çalışan yandaş vakıflarla, tarikatlarla idare edilmeye çalışılan eğitim sistemimizin en büyük kurbanı, maalesef ki bu rüzgarda savrulan çocuklarımız oldu. Bunca çıkar kavgası ve iktidar sarhoşluğu içinde unuttular!” dedi.

“TEHLİKELİ BİR KADROLAŞMANIN ÖNÜ AÇILMAYA ÇALIŞILIYOR”

Tehlikeli bir kadrolaşmanın önünün açıldığını ifade eden Aslanoğlu, “Çocuklarımızı unuttular. Yarınlarımızın teminatının ilim, irfan ve çağdaş eğitim olduğunu unuttular. Fedakarca görev yapan öğretmenlerimizi unuttular. Eğitimin evrensel, bilimin ışığında, ufuk açan ve özgürce düşünen bireyler yetiştirdiğini  unuttular. Türkiye günden güne çağdaş eğitimden uzaklaşırken, şimdi de ÇEDES, yani “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” adı altında “Manevi Danışmanlık” sıfatıyla; İzmir’deki her üç okuldan birine, imam, müezzin, vaiz, kuran kursu öğreticisi görevlendirmesi yapıldı.

Bu süslü başlıklarla yapılan atamalarla görevlendirilen hiçbir personelin çocuklar, gençler veya eğitimle ilgili yetileri, Pedagojik Formasyonları yok. Bu atamaların çağdaş ve modern bir eğitime koyacağı hiçbir katkı yok. Belli ki, yine belli çevreler iktidara baskıyla iş yaptırıyor. Belli ki, çocuklarına kavuşmayı bekleyen yüz binlerce atanamayan öğretmen yerine, çocuklarımız kullanılarak eğitim dışı ve tehlikeli bir kadrolaşmanın önü açılmaya çalışılıyor” ifadelerini kullandı.

“İŞ OLDUBİTTİYE GETİRİLMEK İSTENİYOR”

İşin oldubittiye getirilmek istendiğini öne süren Aslanoğlu, “Belli ki, okulların tatile girmesine günler kala şimdiden 2023- 2024 eğitim yılının hazırlığı yapılarak iş oldubittiye getirilmek isteniyor. Buradan Milli Eğitim Bakanlığına ve İl Müdürlüğüne soruyoruz; Daha önce KYK yurtlarına yapılan ve atamalar sonrası intihar vakalarının artmasıyla geri çekilen bu uygulama neden yine gündemde? Bu işin eğitimini üniversitede almış rehber öğretmenlerimiz ve psikolojik danışmanlarımız, öğrenci ve velilerimize her türlü desteği zaten verirken, ne oldu da onları yok sayarak, konuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan imamları, vaizleri, kuran öğreticilerini eğitim sisteminin içine soktunuz?"

"Atanamayan rehber öğretmenlerimizi atayarak bu işi bilimsel yönden çözmek varken, neden görevi din anlatmak, din öğretmek olan kadroları milli eğitim kadrolarının içine, üstelikte denetlemez bir şekilde yerleştirdiniz? Çocuklarını pikniğe götürürken bile velisinden izin alırken, çocukların maneviyatına dokunacağı söylenen bu kadroların, çocuğuna destek vermesi iznini velilerden istediniz mi? Neden “manevi danışmanlık” hizmetini müftülükler bünyesinde açılacak birimlerde vermiyor da, illa ki okulların içinde kadrolaşmaya çalışıyorsunuz?” dedi.

“HER AŞAMASINI YAKINDA TAKİP EDECEĞİM”

Milli Eğitim Bakanlığına seslenen Aslanoğlu, “Yurtlarda, vakıflarda yaşanan bunca skandaldan hiç mi ders almıyor, laik eğitim anlayışına vurulan darbelerin bu ülkenin geleceğine vurulduğunu hiç mi anlamıyorsunuz? Milli Eğitimde bunca dert, bunca sıkıntı varken, bu sorunları çözmek, öğretmenlerimizin şartlarını iyileştirmek, atanamayan öğretmenlerimizle boş geçen dersleri doldurmak yerine, neden tepki çeken, bilimsel başarıya katkı koymayan, hatta yeni tartışma ve sorunlara yol açacak olan bu uygulamada ısrar ediyorsunuz? Başöğretmenimizin huzurundan, yeni Milli Eğitim Bakanına sesleniyoruz."

"İzmir’de velilerimizi, öğretmenlerimizi ve en önemlisi çocuklarımızı endişelendiren, eğitim sistemimize yeni sorunlar getirecek, okullarımızda ayrımcılığa ve liyakatsizliğe yol açacak bu projeden derhal vazgeçin. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu oldubitti de ısrar edilirse, her aşamasını yakından takip edeceğimizi, velilerimiz, sendikalarımız ve öğretmenlerimizle birlikte mücadeleden vaz geçmeyeceğimizi kamuoyuna duyuruyor, iktidarı aklıselim davranmaya çağırıyoruz."

"Üstüne basarak vurguluyoruz ki, hiç kimse bu açıklamamızı farklı yönlere çekmesin. Diyaneti kuran, din ve vicdan özgürlüğünü savunan, belediyelerinin camilerin bakımını yaptığı partinin mensupları olarak, tek derdimiz çocuklarımızın geleceği, okullarımızın çağdaş eğitimin yuvası olmasıdır” diye konuştu.

UÇAR: NE EĞİTİMLE, NE DE ÖZGÜRLÜKLE BAĞDAŞMAMAKTADIR

Çocukların psikolojilerini etkileyeceğini söyleyen Şenkal Uçar, “Biz anneler çocuklarımızı; aldığı eğitiminden, güvenilirliğinden emin olduğumuz öğretmenlerimizin irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştireceğine olan inançla, içimiz rahat bir şekilde okullara gönderiyoruz. Adına "Manevi Danışmanlık" denen bu sistemle, çocuklarımızı; öğretmenlerimizin aldığı eğitimi almamış, çocuğumuzun dünya görüşünü bilmeyen, sadece, din üzerine eğitim almış kişilere emanet etmek istemiyoruz."

"Özgür bir ülkede yaşıyoruz. Dini kadrolardan destek almak isteyen herkes müftülüğe, camilere zaten kendisi başvurabiliyor. Bunun önünde hiç bir engel yokken, ısrarla okullarda dini eğitim almışlardan oluşan kadroları zorlamak, ne eğitimle, ne de özgürlükle bağdaşmamaktadır. Okullarda çocuklarımıza bu desteği veren rehber öğretmenlerimiz, isterlerse de manen destek olacakları din öğretmenlerimiz zaten var. Bu proje okullarda tarikatların, yandaş vakıfların kadrolaşacağı ve çocuklarımızın, psikolojik olarak baskı altına alınacağı korkusunu uyandırmaktadır” şeklinde konuştu.

“ÇOCUKLARIMIZI EĞİTİMSİZ KADROLARA TESLİM ETMEYECEĞİZ”

Çocukları eğitimsiz kadrolara teslim etmeyeceklerini ifade eden Şenkal Uçar, “Bizler, hem bir veli, hem de bir anne olarak çocuklarımızı bu kadrolara teslim etmeyeceğiz. Bu korkutan, ayrıştıran ve dayatılan uygulamanın, geri çekilmesi için tüm kadınlarla birlikte mücadele vereceğiz. Çocuklarımız en değerli varlığımız, onları sonuçlarının ne olacağı belli olmayan bir uygulamaya ve eğitimsiz, ehil olmayan kadrolara asla teslim etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

Onurcan Kurtay
Onurcan Kurtay [email protected]
Yorum yapmak için tıklayınız 0
Yorum Yazın (Üye olmadan da yorum yazabilirsiniz)
Yorumlar